Sıklıkla araç kullanıyor musunuz ? O zaman muhtemelen tehlikeli kimyasalları soluyorsunuz…

Her gün işe nasıl gideceğiz?.. Şimdi düşünme zamanı.. sağlığımız açısından..

Yeni bir çalışma, arabayla işe gidip gelenlerin, çok daha  fazla kanser ve doğum sorunu riskleri içeren ve tehlike yaratan kimyasallara maruz kaldığımızı buldu

Sizin için kötü, dünya içinde kötü

Dünyada, yetişkinlerin bir çoğu zamanlarının ortalama % 6’sı aracı içinde geçiriyor ve bunun büyük bir kısmı işe gidip gelmek için harcanıyor. Bir kişi işe gidip gelmek için günde ortalama 52,8 dakika harcıyor . Bu sadece gezegen için kötü değil (daha fazla kirlilik ve sera gazı emisyonu üreterek), aynı zamanda sizin için de kötü: daha uzun gidip gelme süreleri, daha kısa uyku, obezite ve kötü fiziksel / zihinsel sağlık gibi olumsuz sağlık sonuçlarıyla güçlü bir şekilde ilişkilidir.

Araçlarda daha uzun süre zaman geçiren kişiler ayrıca daha yüksek konsantrasyonlarda partikül madde, karbon monoksit, VOC, ozon ve alev geciktiricilere maruz kalır . Bu etki o kadar belirgindir ki, yıllar ve on yıllar boyunca uzun süre işe gidip gelen insanlar muhtemelen araç kaynaklı kimyasallara aşırı maruz kalmaya açık bir alt nüfusu temsil etmektedir. Şimdi, yeni bir çalışma bu endişelere daha fazla ağırlık katıyor.

University of California Riverside’daki bir grup araştırmacı, işe gidip gelme süresinin bir fonksiyonu olarak araca özgü kimyasallara maruz kalma ile ilişkili potansiyel riski daha iyi anlamak istedi. Araç içlerinde tespit edilen Prop 65 listesinde yer alan beş kimyasala odaklandılar:
benzen, formaldehit, di ftalat, dibutil ftalat ve trisfosfat.

Proposition 65 ( Prop 65 ) nedeni kanser, doğum kusurları ya da diğer üreme organlarına zarar verebileceği bilinen kimyasallara maruz kalma hakkında insanları bilgilendirmek için işletmelere gerektirir. Prop 65 listesinde yer alan kimyasallar, pestisit formülasyonları, yaygın ev ürünleri, gıda, ilaçlar, boyalar veya çözücülerdeki katkı maddelerini veya bileşenleri içeren çok çeşitli doğal ve sentetik kimyasalları temsil eder. Bazı durumlarda, iç mekan ürünlerinde kullanılan Prop 65 listesinde yer alan kimyasallar , son kullanım ürünlerinden gazı geçme, aşındırma veya boşaltma ve iç ortamlarda birikme potansiyeline sahiptir. İç mekan havasında ve tozda Prop 65 listesinde yer alan kimyasalların varlığı iyi bir şekilde belgelenmiştir , bu da insanların havanın solunması ve tozun yutulması yoluyla bu kimyasallara maruz kalabileceğini düşündürmektedir.

Birkaç çalışma , iç ortamlarda tespit edilen Prop 65 listesinde yer alan kimyasallara yönelik potansiyel riski değerlendirmiş olsa da , bu kimyasalların kişisel araçlarda maruz kalma riski hakkında pek bir şey bilmiyoruz. Bir arabanın küçük olmasından dolayı, iç kısmından yayılan kimyasalların konsantre olma potansiyeli vardır.

Ftalatlar, uçucu organik bileşikler (VOC’ler), alev geciktiriciler ve hidrokarbonlar gibi kimyasallar – birçoğu Prop 65’te listelenmiştir – genellikle araç içi tozda tespit edilir. Önceki çalışmalar, araç içi içindeki belirli kimyasalların konsantrasyonunun, iç mekan konsantrasyonlarına kıyasla 2 ila 3 kat daha yüksek olduğunu göstermiştir. Yeni çalışmalarında, UC Riverside’daki araştırmacılar, Kaliforniya’daki ortalama bir banliyöde, her ikisi de otomobil üretiminde kullanılan, sürdürülemez derecede yüksek seviyelerde benzen ve formaldehit solduğunu keşfettiler. Bunlar yüksek oranda kanserojen maddelerdir ve benzen ek üreme ve gelişimsel toksisite riski taşır. Bu maddelerin pek çok kişi tarafından solunması güvenli değildir.

Çalışma, günde en az 20 dakika işe gidip gelirken sürücüler tarafından solunan günlük benzen ve formaldehit dozunu hesapladı. Bu, Los Angeles, San Diego, Orange, Santa Clara ve Alameda ilçelerindeki nüfusun% 90’ına kadarının, ortalama 30 dakikalık işe gidip gelme sürelerine bağlı olarak, kimyasalları solumaktan kaynaklanan kanser riskini en az% 10 aşma şansına sahip olduğunu gösterdi.

Araçlarda bu bileşiklerin varlığı, farklı araç parçalarında yaygın kullanıma bağlanabilir. Formaldehit, araçların içindeki halı, deri ve boyalarda kullanılır, bu da iç mekan havasında gaz çıkışı ve yüksek konsantrasyonlara neden olur. Bu arada benzen, çalışan araçların kabininde biriken yakıt ve egzozla ilgili emisyonlarla bağlantılıdır. Ayrıca stiren, naylon ve fenol üretiminde de kullanılır

UCR çevresel toksikoloji profesörü ve çalışmanın ortak yazarı David Volz yaptığı açıklamada;

Bu kimyasallar çok uçucudur, plastiklerden ve tekstillerden soluduğunuz havaya kolayca hareket eder. Hava akışı sayesinde bu kimyasalların konsantrasyonunu azaltmak için mümkünse araba sürerken camları açık tutmayı önerdi.

Çalışma Environmental International dergisinde yayınlandı .