İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, üniversitelerinin Türkiye’deki 10 ‘araştırma üniversitesi’ arasında yer aldığını söyledi. Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK), Türkiye’de yaptığı en önemli çalışmalardan birinin üniversitelerin misyon farklılaşmasına zemin hazırlamak olduğunu belirten Karaca, 1980’li yıllarda çıkarılan YÖK yasasıyla tüm üniversitelerin aynı yere konulduğunu ancak üniversitelerin misyonlarında farklılık oluşturulması gerektiğini anlattı.
“YÖK’ün yaptığı en önemli şeylerden bir tanesi ‘araştırma üniversitesi’ ile misyon farklılaşmasını vererek her üniversitenin kendi kapasitesi ve buna uygun misyon hedef koymasını sağlaması” diyen Karaca, şöyle devam etti:
Son eklenenle birlikte şu anda 11 tane araştırma üniversitesi var. 20’ye yakın üniversite de misyon farklılaşmasından dolayı bölgesel kalkınmada öncü rol oynayacak. Bu aslında çok doğal bir şey. Dünyada bunun örnekleri var. Ülkenin kalkınması için, refahı için veya farklı alanlarda ülkeye hizmet açısından üniversitelerin kendi yollarını çizmesi lazım. Kendi eko sistemlerini oluşturması lazım.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2017-2018 akademik yılı açılış töreninde, İTÜ’nün ’10 araştırma üniversitesi’ arasında yer aldığını açıkladı. Derdimiz ülkede katma değer oluşturacak ürün ve malzeme geliştirmek için bir şeyler yapmaktı. Bu açıdan gerçekten olumlu bir gelişme. Bu hedefe doğru gidiyoruz. Bazı okullar tıbbi konularda öne çıkacak, bazı okullar teknoloji geliştirmede.
Malzeme, yapay zeka, büyük veri olabilir. Kendi misyonlarına, altyapılarına ve envanterlerine uygun bir yol haritası çizecek. Zaten bir yol haritası çizilmişti, bunu daha doğru yola sokma açısından çok önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Her okul her alana bulaşmamalı, kendisine bir hedef seçmeli.
Örneğin İTÜ’nün en önemli özelliklerinden birisi, havacılık alanı. Havacılık, biyomedikal, gıda ve benzeri alanlarda mümkün olduğu kadar insan kapasitesini geliştirmek ve bu alanda ülkede öncü rol oynamak hedefimiz. Uygulamanın dünyada pek çok örneğinin bulunuyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü multimedya; Kalifoniya Teknoloji Enstitüsü ise Mars ve roketlerle ilgili çalışmalar yürütüyor.
‘Araştırma üniversitesi’ uygulamasının bir yılı aşkın süredir devam ediyor. Bu tür geleceğe dönük projelerde çıktıları görmek için sabretmek gerekiyor. Şu anda İTÜ ARI Teknokent, Türkiye’nin en iyi teknokenti. Dünyanın da üçüncü kuluçka merkezi olduk. Kendi ekosistemini oluşturdu.
19 yılda ancak bu noktalara gelebildik. Bu bir sabır süreci. Ancak sabrederek sonuç alabiliyorsunuz. Yeter ki sabretmeyi bilelim. Yarınımız açık. Kriz de dense, başka bir şeyler de dense en iyi yatırım insana yapılan yatırımdır. İnsanın da en iyi olacağı kaynak üniversitelerdir.
Türkiye’deki teknoparklardan ihracatın büyük bir kısmını İTÜ’den yapılıyor İTÜ ARI Teknokent’in ihracatı 1 milyar doları geçti.
Yıllık oluşturduğu katma değer 200 milyon dolar civarında. 7 bin 200 araştırma-geliştirme personeli var. Bu çok büyük bir rakam. 287 firma var. İçinden bine yakın girişimci çıktı. Bunlar önemli olgular. Bu örneklerin çoğalması lazım. Ülke çapında bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Tek üniversite yetmez. Bu sayı çoğalmalı.”
Yorumlar
0 Yorumlar